Dita Cecchin’in 11.9.12 tarihinde İstanbul’da olduğu göz ameliyatı hakkındaki deneyimleri – Bericht vom Cuma, 15. Mart 2013

Dita Cecchin’in 11.9.12 tarihinde İstanbul’da olduğu göz ameliyatı hakkındaki deneyimleri – Bericht vom Cuma, 15. Mart 2013

26 Ekim Cuma 2012 tarihli yazı

Yaklaşık otuz beş yıldır gözlük kullanıyorum. Miyopluğum gençlik yıllarımda gittikçe kötüleşti ve sonunda 5 ila 5,5 diyoptriye ulaştığında ameliyata karar verdim.

Günlük hayatınızda her yerde burnunuzun üzerinde bir gözlükle dolaşmak elbette çok can sıkıcı bir durum. Bunu “sürekli gözlük kullanıcıları” gayet iyi bilir;-). Özel günlerde kontak lens takıyordum, ayrıca kayak yaparken, motorbisiklet kullanırken, saunada ve Bodensee gölü çevresinde yaşadığımdan tekneye bindiğimde de bunları takmak zorunda kalıyordum. Ancak gözlerim çok çabuk kuruduğundan lensleri her çıkarışımda büyük bir rahatlama oluyordu. Ama onlarsız da kör bir köstebek gibiydim.

Yıllarca, bir gün cesaret edip masraflarını da karşılayabileceğim göz lazer tedavisinin hayalini kurdum. Ancak bunun yanı sıra olası komplikasyon korkusu da çok yüksekti. Zaten azalmış olan göz yetisini bir ameliyat ile tehlikeye atmak korkunç bir düşünceydi.

Birkaç yıl geçti ve tıp bu alanda çok iyi derecede gelişip iyileşmeler gösterdi ve ben de yavaş yavaş kesin karar vermiş bir biçimde internette araştırmaya başladım. Hem kendi ülkem olan Çek Cumhuriyetinde hem de komşu ülke Almanya’da. Sonra birden swisslasik’i gördüm. Sayfalarındaki dürüst ve detaylı tarzı hoşuma gitmişti, buna ilaveten Zürih kentinde düzenledikleri bilgilendirme gecesine daveti görünce, o an karar verdim: bu olayın üzerine gidecektim!

Beni bu konuda cesaretlendiren eşimin eşliğinde çok aydınlatıcı ve seviyeli bir gece oldu. Şirket yöneticisi Sayın Karaağaçlı ile göz ameliyatını ayrıntılı bir biçimde izah eden Dr. B. Çoşar’ ın yetkin ve samimi tavırları beni tamamen ikna etmişti. Buna ilaveten her şey çok rahat, bilgilendirici ve akıcıydı, kendimi bir saniye dahi baskı altında hissetmemiştim. Evet, dedim kendi kendime, burada kendimi rahat ve huzurlu hissediyorum! Bu arada unutmadan eklemek isterim ki, bu olaydan kısa bir süre sonra bir arkadaşım bana meslektaşının Swisslasik sayesinde İstanbul’da geri kazanmış olduğu görme gücüyle ne kadar mutlu olduğunu anlattı ;-).

Eşimle birlikte sonbaharda Türkiye’nin güney kıyılarında yelken yapmayı planladığımızdan, bunların hepsini pratik bir şekilde birleştirmeye karar verdim: bir hafta boyunca harika yelken sporu ve ardından göz lazer tedavim ve elbette bu ünlü şehirle nihayet tanışabilmek için, İstanbul’a uçmak!

Swisslasik ile sürdürdüğümüz iletişim başından itibaren mükemmel bir şekilde ve tamamen sorunsuz ve gayet hızlı bir şekilde gelişti. Çok kısa bir süre sonra arzu ettiğim randevum alınmıştı. Seyahatten kısa bir süre önce, her hastada olduğu üzere, tüm kişisel bilgilerim ve randevularımı ve de İstanbul’daki konaklamamız ile ilgili bir sürü faydalı öneriler içeren Swisslasikpassım bana ulaştı. Önemli ve ihtiyaç duyabileceğiniz her şey küçücük bir kitapçık içerisinde toplanmış. Harika! Yolculuk artık başlayabilirdi.

Gerçekten keyifli ve muhteşem bir yelken macerasından sonra İstanbul’a vardığımızın ilk gününde bundan sonraki refakatçim ve tercümanım Tolga beni aradı. Bana hoş geldin dileklerini ileterek, ameliyata az bir zaman kala hal ve hatırımı sorgu sual etti. Çok nazik bir davranıştı. Otel rezervasyonumuzu, bizimle birlikte başka yelkencilerin de olması sebebiyle, kendimiz yapmıştık. Eski İstanbul’un merkezindeki Nena Oteli. Kesinlikle önerilir. Kahvaltı terasından o muhteşem görüntü asla unutulmayacak bir anı.

Ertesi gün henüz sabah 7 sularında hastanenin göndermiş olduğu araç beni alıp hastaneye götürdü. Vardığımızda fevkalade modern ve bir o kadar bakımlı ve temiz hastane beni çok şaşırtmıştı! Bu kadar yüksek bir kalite beklemiyordum açıkçası. Çok hoş bir duyguydu.

Bir süre önce göz doktorumun gözlerimin lazer tedavisi için uygun olduklarını söylemesi üzerine, İsviçre’deki kapsamlı ön muayeneyi yaptırmamıştım. Şansıma doktorumun beyanı doğrudan Acıbadem Hastanesinde gerçekleştirilen ön muayenede de kanıtlanmıştı. Beni girişte karşıladıktan sonra tercümanım Tolga Bey gerçekten tüm bu süreç boyunca bir saniye dahi yanımdan ayrılmadı ve bana yardımcı oldu. Çok kibar bir insan ve aynı zamanda ülkemden uzaklarda bana huzur ve rahatlık veren çevik ve becerikli bir organizatör.
Şansıma tüm değerlerim iyi çıkmıştı ve hemen aynı gün öğlen ameliyata alınabilecektim. Zürih ‘de düzenlenmiş olan bilgilendirme gecesinden tanımış olduğum Dr. Banu Coşar tarafından ameliyat edilecek olmam nedeniyle çok rahattım. Pozitif ve içten tavrı ve yaklaşımı henüz o gece beni etkilemiş ve rahatlatmıştı. Ameliyat öncesi tüm aşamalar ayrıntılı bir biçimde izah edilerek, ihtiyaç halinde İngilizceden Almancaya tercüme edildi. Ameliyata başlamadan önce modern ve tertemiz küçük ameliyathaneyi bile gezip görme olanağım olmuştu. Gözlerim iğneye gerek duyulmadan, sadece damla damlatılarak lokal olarak uyuşturuldu.

Ameliyat toplamda on beş dakika gibi çok kısa bir sürede tamamlandı ve tüm ameliyat ekibinin profesyonelce ve titiz çalışmasını deneyimlemiş oldum. Göz kapağı tutturucusunun takılması bile düşündüğüm kadar rahatsız edici değildi. Yine burada da bana eşlik eden ve yanımda duran refakatçimin talimatları çok faydalı olmuştu. Her bir göze uygulanan lazer inanılmaz derecede kısa sürdü, sanırım yirmi saniye kadar. Gayet iyi dayanılacak şekilde! Acı yoktu sadece “garip” bir his. Gözler sürekli rahatlatıcı biçimde nemlendiriliyordu. Ameliyat sonlanır sonlanmaz ayağa kalkıp dinlenme odasına geçebildim: daha şimdiden hafif bir sis perdesi ardından net görür olmuştum! İnanılmaz güzel bir duygu! Çok kısa süreliğine gözlerimde bir yanma hissi oluştu ve yaşarmaya başladılar. Yarım saat sonra hemen kontrole alındım ve her şey yolundaydı. Hazır edilmiş taksi ile otelime gidip dinlenebilirdim. Yolda takmış olduğum koruyucu gözlükle etrafımı izlerken ne kadar net görebildiğimi hayranlıkla keşfettim. Otele vardığımda ilk damlaları damlatıp, rahatlayarak güzel bir uyku çektim…

Üç saatlik bir uykunun ardından kendimi yeni doğmuş gibi hissettim…hiçbir şikayetim yok ve görebilen YENİ GÖZLER!!! Bu kadar kolay olacağı aklımın ucundan geçmezdi 😉 Akşamına güzel bir yemek için İstanbul gecelerine gidildi, elbette koruyucu gözlük takılarak.

Ertesi sabah yine hastane aracı ile hastaneye götürüldüm. Sol göz mükemmeldi, sağ gözde ise hafif bir alerjik reaksiyon meydana gelmişti, ancak ağrı yoktu ve sol göz ile arasında hafif bir farklılık fark edebiliyordum. Dr. Coşar beni rahatlatarak bunun bazen olabileceği ve biraz daha sabretmem gerekeceği konunda beni sakinleştirdi. Beyin dengeleme işini tamamlayacaktır. Bunun dışında değerler gerçekten çok iyi çıkmıştı. Takip kontrolünü ülkemde kendi göz doktorumda yaptırmayı düşünüyorum.

Sonraki iki gün boyunca muhteşem güzellikteki İstanbul’un keyfini çıkarabildik. Görüp yaşadıklarımız inanılmazdı. Camiler, parklar, yoğun gemi trafiği ile Boğaz, insanların misafirperverliği, harika restoranlar ve çay evleri, çarşılar… Unutulmaz bir deneyim ile cerrahi bir randevunun eşsiz birleşimi. Bekle beni İstanbul, yine geleceğim!

Şimdi gerçekten halen korkusu olup bir türlü cesaret edemeyen hekese şunu söyleyebilirim: cesaretinizi toplayın, pişman olmayacaksınız! Üstelik inanılmaz bir fiyata. Yeni görme gücümle geçirdiğim her günün tadını çıkarıyor ve bu yeni yaşam kalitem için Swisslasik ekibine gönülden teşekkür ediyorum!!!